"Fazlasıyla bilinçli olmak, hatta bilicin her türlüsü hastalıktır." diyordu, fazlasıyla bilinçli olmanın bedelini, ömür boyu sürecek ağır bir yalnızlıkla ödeyen kahramanımız. Farkında olarak yaşamanın cezası, hayatı boyunca huzur yüzü görmemekti. En kötüsü de, o her şeyin farkındayken kimsenin onun farkında olmamasıydı. Hani şu, hayatı çok merak edilmeyen, hiçbir ayırt edici özelliği olmadığı sanılan insanlardan bir insan... Oysaki nelerini vermezdi, kötü da olsa bir nitelik atfedilmesi için kendisine. "Şu tembel adam" deseler, "Hani şu ters, aksi adam mı?" diye sorsalar ne olurdu sanki! Hiçbiri olmadı. Kimse görmedi. O da yalnızlığına çekildi, yani yeraltına...
yeraltından notlar, şu an okuyorum, düşündürücü cümleleri var.
YanıtlaSilEvet kesinlikle. Dostoyevski'nin okunması gereken güzel kitaplarından..
YanıtlaSil