10 Ekim 2022 Pazartesi

Beyin Taramaları Özünde Bize Ne Söyleyebilir?

Bu yazının özgün hali templeton.org web sitesinde yayımlanmıştır. Makalenin tam haline buradan ulaşabilirsiniz.

Kaynak: templeton.org

1990'da işlevsel manyetik rezonans görüntülemenin (fMRI) başlangıcından bu yana, insanlar beyin taramalarının insan zihninin, davranışlarımızın ve inançlarımızın gizemlerini çözme potansiyeline hayran kaldılar. Beyin taramalarına yönelik birçok nefes kesen uygulamalar geliştirildi ancak konu hakkındaki abartılı ifadeler çoğu zaman ampirik bilimin sunabileceklerini aşıyor. Şunu sormanın zamanı geldi: Sinirbilimin büyük resmi nedir ve beyin taramalarının sınırlılıkları nelerdir?

Scripps College'da psikoloji, veri bilimi ve sinirbilim doçenti Michael Spezio, herhangi bir araştırma çabasının özgül amaçlarının, kime sorduğunuza ve sürece hangi finansman kuruluşunun dahil olduğuna bağlı olduğunu söylüyor. Bazıları, sinirbilimin insan bilişini ve davranışını tamamen mekanik bir süreç olarak açıklama potansiyeline sahip olduğuna ve sonuçta bir “özgür irade yanılsaması” nı çürüttüğüne inanıyor. Tüm sinirbilimciler, özgür iradenin bir efsane olduğu konusunda hemfikir değil, ancak bu günlerde güçlü bir akım olduğu söylenebilir. Sinirbilimin finans, yapay zeka, silah araştırmaları ve ulusal güvenlik alanlarında da uygulamaları vardır.

Araştırmacılar ve fon sağlayıcılar için sinirbilimin özgül amacı; tıbbi görüntüleme, genetik, proteinlerin incelenmesi (proteomik) ve nöral bağlantılar (konnetomik) gibi konuları araştırmaktır. Spezio, biyolojik, nörolojik, fiziksel, sosyal ve ruhsal bireyler olarak, dikkatli düşünmek ve insanlığımızı ve kendimiz için kurduğumuz bazı tuzaklardan kurtulmanın olası yollarını anlamak için sinirbilimi kullanabiliriz, diyor. Keza, beyin taramaları, araştırmalarını maneviyat, kendindelik/mindfulness ve zihin teorisi (başkalarının davranışlarını açıklamak veya tahmin etmek için duygular, değerler, empati, inançlar, niyetler ve zihinsel durumların farkındalığı) üzerine genişletebilir.

Ortalamalar ve Nöroçeşitlilik

Gruplar üzerinden bakarak bir kişinin davranışını tahmin etmek sorunlu olabilir. Spezio, büyük insan grupları arasında beyin taramaları yapıyoruz ve genellikle ortalama bir insanın yanlış anlatısını satın alıyoruz, nöroçeşitliliği kabul etmiyoruz, diyor. Beş bin kişinin beyin taraması yapılarak tüm bu beyin görüntüleri tek bir sonuç elde etmek için bir araya getirilir. Ancak ortalama, taranan tüm kişilerin doğru bir temsili değildir. İnsanlığı tüm çeşitliliği ve zenginliğiyle anlamaya çalışırken ortalamalar üzerinden iddialarda bulunmak tehlikeli olabilir.

Yalnızca ortalamalara bakmak, insan farklılıklarını yersiz bir patolojiye dönüştürebilir.

Herhangi bir bağlamda - iş, ilişkiler, eğitim ve başka yerlerde - farklılıklar beklendiktir. Spezio, örneğin, farklı bir öğrenme stiline sahip bir çocuğun "patolojik" olarak atfedilebileceğini söylüyor.

Sol Beyinli veya Sağ Beyinli Düşünürler?

Başka bir sorun da hatalı, popüler teoriler ve fütüristik çıkarımlar oluşturmak için eski araştırmaları kullanma durumudur. Örneğin, ayrık beyin teorisi, beynin işlevlerinin ayrıldığını belirten bilimsel dogmaya dayanıyordu: Örneğin, dil sol yarıkürede ve duygular sağ yarıkürede işlemlendiği iddiası. Bu fikirler, konektomiden önce nörolojiden ortaya çıktı ve revize edildi. Araştırmalar, sağ ve sol yarımkürelerin derinden birbirine bağlı olduğunu gösteriyor. Ara bağlantısallığın kaybı, bir yarık oluştuğunda meydana gelir ve ardından her yarım küre buna uyum sağlar ve beyin daha özelleşmiş hale gelir. Bununla birlikte, Spezio, yanlış ve çürütülmüş olan bölünmüş beyin teorisinin popülerliğini koruduğunu söylüyor.

Sınıflar ve Kategoriler

Geçmişte, beyinle ilgili bazı fikirler insanları sınıflandırmak veya onları genetik, yetenek ve sınırlamalara göre - gerçek veya hayali - sıralamak için abartıldı. Sonuç, ABD, Almanya ve Sovyetler Birliğindeki tüm insan gruplarına karşı ayrımcılık oluştu. Bu tür bir ayrımcılık modası geçmiş gibi görünse de günümüzde bazı araştırmacılar otizmli kişilerin zihin teorisine sahip olma yeteneklerini sorguladılar. Spezio, araştırmanın gerçek kanıtlarla desteklenmediğini ve birçok yanlış inanç yarattığını söylüyor. Aslında otistik bireylere yönelik derin zihin teorileri mevcuttur ve çoğu otistik birey aşağılandıklarını anlayabilirler.

Evet, Yapabiliriz

Bazı kontrollü deneysel çalışmalarda, beyin bilimi bize bir kişinin ne gördüğünü veya duyduğunu söyleyebilir. Ancak taramalar, basit tasarım görevlerinin ötesinde bir kişinin değerlerini veya niyetlerini okuyamaz. Bazen beyin taramaları alışkanlıkları tahmin edebilir. Spezio, insanlara belirli bağımlılıklarla ilgili görüntüler gösterilirse araştırmacıların hangi kişilerin iyileşme sürecinde olduğunu ve hangi kişilerin bu bağımlılığı hiç yaşamadığını tahmin edebileceğini söylüyor.

Ayrıca, bir kişi belirli bir duyguyu deneyimlediğinde veya belirli bir düşünce süreciyle meşgul olduğunda beyin taramaları, beynin yerelleşmiş bölgelerindeki kan akışının ve kimyasalların görüntülerini üretebilir. Bazı araştırmacılar ve uygulayıcılar için yerelleştirmeyi anlamak perspektif sağlayabilir, nesnelliği artırabilir ve yeni yaklaşımlara ilham verebilir. Örneğin, özelikle, beynin yeni bilgileri nasıl işlediğini öğrenen eğitimciler, yeni öğretim yöntemleri geliştirdiler.

Hayır, Yapamayız

Spezio, beyin taramalarının bize bir kişinin ne düşündüğünü kesinlikle söyleyemediğini ve beyin taramalarıyla zihin okuma görüşünün abartıldığını söylüyor. Tanık ifadelerini kanıtlamak veya çürütmek için beyin taramalarını yasal bir bağlam veya hukuk dışı faaliyetlere alırsak bir kişinin ne düşündüğünü görebileceğimize inanmak tehlikelidir. Ek olarak, beyin taramaları bize bir kişinin neye değer verdiğini de söyleyemez.

Bununla birlikte, beyin bilimini resmi matematiksel modellerle birleştirebilir ve zihnin nasıl çalışabileceğini teorileştirebiliriz. Ancak matematiksel modeller olmadan beyin taramaları yanıltıcı olabilir.

Ayrıca beyin taramaları tek başına bir kişinin bir eylem için motivasyonunun özüne ulaşamaz, bu bir deneydeki basit seçimlerin ötesinde bir konudur. Yine de beyin taramaları matematiksel modellerle bir kişinin başka bir kişinin niyetini anlamak için kaç adım attığına dair fikir verebilir.

Psikolog ve sinirbilimci Russell Poldrack, "The New Mind Readers: What Neuroimageing Can and Cannot Reveal About Our Thoughts" kitabının yazarı, fMRI yalan tespiti ile ilgili bazı konularda açıklamalarda bulunuyor. Deney ekibi, araştırma için yalan söylemeleri söylenen çoğunlukla sağlıklı genç yetişkinlerle çalışıyorlar. Denekler, yalanı yıllarca prova etmiş olabilecek bir suçlu sanıkla karşılaştırıldığında bir yalanı maskeleme konusunda daha az motive olabilir. Ayrıca, nefes tutma ve baş hareketleri gibi basit karşı önlemler verileri çarpıtabilir ve değersiz hale getirebilir.

Potansiyel Uygulamalar

Gelecekte, beyin taramaları sağlık hizmetlerinde çok daha fazla kullanılabilir. Bir kişinin davranışında ani ve açıklanamayan bir değişiklik varsa ve madde kötüye kullanımı, kan testleri ve potasyum seviyeleri kontrol edildiyse, beyin taraması diğer teşhis araçlarını destekleyebilir.

Spezio, ayrıca, ailelerin destekleyici topluluklar oluşturabilmeleri ve çocukların hayata farklı bir beyin tipiyle başladıklarını anlayarak büyüyebilmeleri için nörolojik bozuklukları belirlemek için çocukların ve üç aylık bebeklerin - ebeveynlerin iznine bağlı olarak - taranabileceğini söylüyor.

Vaatler ve tehlikeler herhangi bir bilimin parçası olmaya devam edecek. Haber bültenleri “Vay be!” dedirtebilmek için yazılır ama her zaman gerçeği yansıtmazlar. Büyük ve etkileyici görünen şey, yalnızca araştırmanın bir avuç katılımcısından elde edilmiş olabilir. Bu nedenle en güncel sinirbilim keşiflerinin yüzyıllardır süren anlaşmazlıkları çözdüğü sonucuna varmadan önce varsayımlarımız ve anlamakta zorlandığımız şeyi aşırı basitleştirme eğilimimiz hakkında daha çok düşünmeliyiz.


Rosie Clandos bir bilim yazarı ve Turn on Hope Street: Stories, Faith and Neuroscience'ın yazarıdır.

Bu yazının özgün hali templeton.org web sitesinde yayımlanmıştır. Makalenin tam haline buradan ulaşabilirsiniz.