William Tuke |
1800'lerin sonlarına doğru tedaviye ihtiyaç duyan herkese hastanelerin çoğunluğunun açık hale gelmesiyle beraber akıl hastalarının ve yoksulların destek talebi mevcut hastane ve diğer yerlerin sayısını geride bırakır hale geldi ve yeni hastanelerin inşaatlarının başlamasına öncülük etti. Ancak 1900'lerin başlarında, Psikiyatrinin yükselişiyle beraber, akıl hastaneleri hastaların bireysel ilgi ve bakımlarının ilgilenildiği yerler olmaktan çıkıp sıkı denetim altında istif ve tasnif edildiği yerler haline dönüştü. Standartlar en kapalı ve kaba anlamda düştü,hastalar için çalışan personeller sayıca azınlık hale gelerek hastaların bakımı yetersizce karşılanmaya çalışıldı, bu durum Ulusal Sağlık Servisi'nin kuruluşuna ve 20. yüzyılın sonlarına kadar değişmedi.
Aşağı kısımda ise 1869 yılındaki West Riding Yoksullar Tımarhanesinde kalan çeşitli yaşlardan bazı hastaların portrelerini göreceksiniz. Bazı hastaların hastalıklarına dair detaylar fotoğrafların alt kısmında mevcut-"Organic Dementia", "Genel Parezi", "Zeka Geriliği", "Bipolar Bozukluk", "Consecutive Dementia", "Obsesif Kompulsif Bozukluk", "Şüpheli Bipolar", "Akut Melankoli" ve "Yaşlılık Bunaması". Ancak zaten her bir fotoğraf kendi acıklı hikayesini söylediği için buna gerek yok bence.
BONUS:
"Depo: Akıl Hastanesinde Hayat", Türkiye'de ruh sağlığı alanında hizmet veren devlet kurumlarının iç yapılarına dair gözlemler sunabilmeyi, bu kurumlarda kalanların yaşadıkları sorunları görünür kılabilmeyi ve var olan açmazlara dikkat çekerek mevcut sisteme alternatif olası modelleri tartışmaya açabilmeyi amaçlıyor.